Sunay Akın'ı hem dinlemeyi hem de okumayı çok severim. Dinleme şansımız her an olamasa da istediğimiz zaman okuma şansımız var neyseki. Son okuduğum Sunay Akın kitabı Geyikli Park oldu. Gerçi yaz başı okumuştum ama yazmayı geciktirince böyle oldu :))
Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
15 Ocak 2016 Cuma
Sunay Akın - Geyikli Park
Merhabalar,
Sunay Akın'ı hem dinlemeyi hem de okumayı çok severim. Dinleme şansımız her an olamasa da istediğimiz zaman okuma şansımız var neyseki. Son okuduğum Sunay Akın kitabı Geyikli Park oldu. Gerçi yaz başı okumuştum ama yazmayı geciktirince böyle oldu :))
Sunay Akın'ı hem dinlemeyi hem de okumayı çok severim. Dinleme şansımız her an olamasa da istediğimiz zaman okuma şansımız var neyseki. Son okuduğum Sunay Akın kitabı Geyikli Park oldu. Gerçi yaz başı okumuştum ama yazmayı geciktirince böyle oldu :))
29 Mayıs 2015 Cuma
Bradley Trevor Greive - Kötü Günler Kitabı
Merhabalar,
Bundan birkaç yıl önce ruhumun daraldığı, kendimi çok kötü hissettiğim bir dönemde abim bana bu kitabı alıp gelmişti. O günden beri başucu kitabımdır bu sevimli kitap. Ne zaman daralsam, sıkılsam hemen kitabımı okurum ve yüzümde anlamsız bir sırıtmayla kapağını kapatıveririm.
Bundan birkaç yıl önce ruhumun daraldığı, kendimi çok kötü hissettiğim bir dönemde abim bana bu kitabı alıp gelmişti. O günden beri başucu kitabımdır bu sevimli kitap. Ne zaman daralsam, sıkılsam hemen kitabımı okurum ve yüzümde anlamsız bir sırıtmayla kapağını kapatıveririm.
22 Mayıs 2015 Cuma
Zülfü Livaneli - Kardeşimin Hikayesi
" Mantıksız gibi geliyor ama o sabah uyandığımda tuhaf bir haber alacağımı biliyordum. karadenizin lacivert dalgalarıyla baş başa kalmış olan bu ıssız köyde geçen her gün birbirinin aynısı olduğu için burada insanların heyecanla konuşacağı olaylara pek sık rastlanmazdı. o günün de ötekiler gibi sessizce akıp gitmesi gerekirdi ama galiba başka şeyler olacaktı. o mahmur sabah saatlerinde bir cinayet haberi alacağımı bilmiyordum elbette ama bir haber gelecekti. daha yataktan çıkmamıştım, gözlerim kapalıydı, arkalarında fosforlu çizgiler bırakarak yıldırım hızıyla hareket eden mor tavşanları izliyordum. "
27 Nisan 2015 Pazartesi
Maeve Bincy - Hayatın Ta Kendisi Lokantası
Merhabalar,
Uzun zaman oldu kitap yazmayalı bloga. Kitap okumadığımdan değil tamamen unutkanlığımdan kaynaklı bu yazmama durumum.
Maeve Bincy ilk defa okuduğum bir yazar oldu.
Uzun zaman oldu kitap yazmayalı bloga. Kitap okumadığımdan değil tamamen unutkanlığımdan kaynaklı bu yazmama durumum.
Maeve Bincy ilk defa okuduğum bir yazar oldu.
24 Kasım 2014 Pazartesi
17 Kasım 2014 Pazartesi
Tess Gerritsen - Cerrah
" Yüreğinizin çarpmasına, nabzınızın hızlanmasına hazırlanın...Eğer aradığınız yüksek voltajlı gerilimse, doğru kitabı buldunuz demektir." Romantic Times
Kitabın tanıtım yazılarından birisi buydu.
28 Mayıs 2014 Çarşamba
Ahmet Ümit - Kukla
Yine bir Ahmet Ümit kitabı.Siyasi bir polisiye romanı.Susurluk kazasıyla ortaya çıkan devlet - mafya - polis kısacası derin devlet denilen yapının kullanıp , işi bitince de gözden çıkarttığı insanları anlatan bir roman.Romanın kahramanı alkol sorunu yüzünden mesleğini boşlayan bir gazeteci Adnan ve üvey kardeşi Doğan.
Yıllar sonra üvey kardeşi Doğan'la karşılaşan Adnan'ın biraz istemeden , biraz mesleki dezenformasyondan dolayı içine girdiği devlet -mafya çatışmasını akıcı bir dille anlatıyor Ahmet Ümit.
Ahmet Ümit her zamanki gibi son ana kadar olayları gizleyip finalde okuyucu şaşırtıyor.Romanın sonunda kuklanın gerçekte kim olduğunu sorgulatıyor insana.
Son söz kitaptan olsun bu sefer.
Yaşam , kaybetmeyi öğrenmektir...
Görüşmek üzere..
19 Aralık 2013 Perşembe
Ahmet Ümit - Kavim
Genzi yakan koku uyandırdı onu.Bu kokuyu tanıyordu.Yıllarca kapalı kalmış bir kilisenin kokusu.Kilisede yakılan kandillerin , ufalanan taşların , eriyen mermerin , çürüyen ahşabın , yıpranmış sayfaların , küflenen cesetlerin kokusu.Dehşete düşmesi gerekirdi ama sadece çevresine bakındı.Usulca kımıldayan siyah bir leke gördü.Biçimsiz , belirsiz bir leke...Simsiyah bir siluet...Gülümsedi lekeye.
" Mor Gabriel " , diye mırıldandı.Leke yaklaştı , yaklaşınca insan cismine bürünüverdi.Siyahlar içinde bir insan.O insan başucuna geldi , kulağına fısıldadı :
" Beni tanıdın mı ? "
" Mor Gabriel " diye mırıldandı yine.Ağzından Mor Gabriel sözcükleri dökülürken müziği duydu ; derinden , çok derinden gelen bir ayin müziği.Bilmediği bir dilde yinelenen tutkulu bir mırıltı , kendinden geçmiş birinin söylediği bir tekerleme.Aynı anda haçı farketti.Gümüşten bir haç.Adam haçı elinde mi taşıyordu , yoksa göğsünde mi , anlamaya çalışırken , boşluğu ikiye bölen bir parhıltı yandı söndü.Bir acı hissetti.Parıltı yeniden yandı söndü , acı kayboldu , bütün bedenine bir rahatlık yayıldı , ses uzaklaştı , önce odadaki renkler silindi , sonra o siyah leke kayboldu , sonra oda ,sonra da ışık ...
Ahmet Ümit'ten yine bir Komiser Nevzat hikayesi.Ahmet Ümit okumayı seviyorsanız,bu kitabı da severek okursunuz.Şimdiden keyifli okumalar.
Görüşmek üzere..
16 Kasım 2013 Cumartesi
Jean - Christophe GRANGE - Şeytan Yemini
Güneşli ama soğuk bir cumartesi gününden merhabalar,
Bu haftaki yoğunluğumda çok şükür bir kitap bitirebildim :) Yine bir Grange kitabı.
Kitap sürükleyici olmasına rağmen iki haftadır elimde sürünüyor. Kitabın bir suçu yok , yine benim tembelliğim tuttuğundan süründü kitap elimde.Hasbi Tembel Er işbaşındaydı anlayacağınız :))
Grange yine oldukça ürkütücü cinayet betimlemeleri yapmış bu kitapta.Ruhban okulundan mezun olduktan sonra , polis olan iki arkadaşın etrafında dönüyor asıl hikaye.Arkadaşı intihar eden polis memuru olayı araştırırken kendini mistik olayların içinde buluyor.Hristiyan inancının şeytani kötülüğü nasıl gördüğünü dini ögelerle anlatmış kitapta Grange.Yaşamla ölüm arasındaki tüneldeki ışığa varmadan geri dönen insanların kötücül hikayesi anlatılan.
Oldukça sürükleyici bir kitap Şeytan Yemini.Ama cinayet betimlemelerinin gece rüyanıza girme riskinden dolayı uyumadan önce okumayın kitabı :))
Ve yine çevirmen Şevket Deniz'e müthiş !! çevirisi için teşekkürü bir borç bilirim .. Eşofman pantolonu nedir acaba diye epey düşündüm okurken :))
Görüşmek üzere..
Bu haftaki yoğunluğumda çok şükür bir kitap bitirebildim :) Yine bir Grange kitabı.
Kitap sürükleyici olmasına rağmen iki haftadır elimde sürünüyor. Kitabın bir suçu yok , yine benim tembelliğim tuttuğundan süründü kitap elimde.Hasbi Tembel Er işbaşındaydı anlayacağınız :))
Grange yine oldukça ürkütücü cinayet betimlemeleri yapmış bu kitapta.Ruhban okulundan mezun olduktan sonra , polis olan iki arkadaşın etrafında dönüyor asıl hikaye.Arkadaşı intihar eden polis memuru olayı araştırırken kendini mistik olayların içinde buluyor.Hristiyan inancının şeytani kötülüğü nasıl gördüğünü dini ögelerle anlatmış kitapta Grange.Yaşamla ölüm arasındaki tüneldeki ışığa varmadan geri dönen insanların kötücül hikayesi anlatılan.
Oldukça sürükleyici bir kitap Şeytan Yemini.Ama cinayet betimlemelerinin gece rüyanıza girme riskinden dolayı uyumadan önce okumayın kitabı :))
Ve yine çevirmen Şevket Deniz'e müthiş !! çevirisi için teşekkürü bir borç bilirim .. Eşofman pantolonu nedir acaba diye epey düşündüm okurken :))
Görüşmek üzere..
4 Kasım 2013 Pazartesi
Jean - Christophe GRANGE - Siyah Kan
Haftanın ilk gününden merhabalar,
Hatırlar mısınız bilmem ; ben de unutalı çok oldu :)) Kendime haftada bir tane kitap okuma sözü vermiştim bir zamanlar ve bir liste yapmıştım :) (Listem ) Haftada bir kitap okuma sözümü ilk günler tuttum lakin listemin azıcık dışına çıkarak.Arkadaşlarımdan aldığım iki Ahmet Ümit kitabı (İstanbul Hatırası ve Beyoğlu Hatırası ) araya girdi , okundu ve sahiplerine geri verildi.Ve ben de sonunda listeme dönebildim :)Listeme döndüm dönmesine ama yine tam bir tembel gibi ara vererek okumaya başladım kitaplarımı :) Yeni adım Hasbi Tembel Er olsa yeridir bu durumda :))
Bu kitabı okuyup bitireli bir aydan fazla oldu ama ancak yazıyorum bloguma.Dediğim gibi bir tembellik var üstümde kitaplara karşı ben de bilemedim :))
Hatırlar mısınız bilmem ; ben de unutalı çok oldu :)) Kendime haftada bir tane kitap okuma sözü vermiştim bir zamanlar ve bir liste yapmıştım :) (Listem ) Haftada bir kitap okuma sözümü ilk günler tuttum lakin listemin azıcık dışına çıkarak.Arkadaşlarımdan aldığım iki Ahmet Ümit kitabı (İstanbul Hatırası ve Beyoğlu Hatırası ) araya girdi , okundu ve sahiplerine geri verildi.Ve ben de sonunda listeme dönebildim :)Listeme döndüm dönmesine ama yine tam bir tembel gibi ara vererek okumaya başladım kitaplarımı :) Yeni adım Hasbi Tembel Er olsa yeridir bu durumda :))
Bu kitabı okuyup bitireli bir aydan fazla oldu ama ancak yazıyorum bloguma.Dediğim gibi bir tembellik var üstümde kitaplara karşı ben de bilemedim :))
1 Eylül 2013 Pazar
Ahmet Ümit - Beyoğlu Rapsodisi
Sonbaharın ilk gününden merhabalar,
Son iki hafta blogumla ilgilenemediğimden kitap yazılarıma da ara vermiş oldum.Ama ne yazık ki listemdeki kitaplarıma yine başlayamadım :) Tatilde arkadaşımda görünce bu kitabı,ödünç aldım ve yine listemi ertelemiş oldum.Arka arkaya iki Ahmet Ümit kitabı okumuş oldum böylece.Ankara'ya döndüğümde listemden bir kitaba başladım sonunda :)
Kitaba gelecek olursam ; İstanbul Hatırası ve Beyoğlu Rapsodisi birbiriyle örtüşen iki kitap.Beyoğlu Rapsodisi adından da anlaşılacağı gibi Beyoğlu'nda yaşanan olayları anlatıyor.İki kitabın kahramanları birbirine o kadar benziyor ki bu biraz hayal kırıklığı yarattı bende.Yine 3 çocukluk arkadaşı , yine İstanbul ve klasik Ahmet Ümit'in tarihle birleştirdiği şehir betimlemesi.İlk birkaç bölüm oldukça sıkıldım kitabı okurken ama sonra daha akıcı olmaya başladı.
9 Ağustos 2013 Cuma
Ahmet Ümit - İstanbul Hatırası
Bir kitap düşünün okuduğunuzda anlatılan şehire hiç gitmemiş olsanız da o şehri gezmiş kadar olursunuz.İstanbul Hatırası böyle bir kitap.Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrar'dan sonra okuduğum ikinci kitabı.Bizanstan günümüz İstanbul'una uzanan yedi hükümdar , yedi gidip görülesi mekan ve bu mekanlarda yaşanan gizemli cinayetleri çözmeye çalışan meşhur başkomiser Nevzat.
28 Temmuz 2013 Pazar
Peter Prange - Son Harem
Merhabalar ,
Son zamanlarda haftada bir kitap okumaya çalışıyorum.Sanırım beceriyorum da :) En son yine bir tarihi roman okudum.Yabancıların gözünde harem hep gizem ve cazibe merkezidir ya , bu kitapta da Alman yazar Peter Prange gözüyle anlatılan bir harem var.Ama bu sefer dağılan bir harem anlatılan.Padişah II.Abdülhamid , yıl 1909.Osmanlı çöküşüyle dağılan harem.Yıllarca köle olarak vatanlarından koparılıp getirilen cariyelerin, harem ağalarının saray dışında hayatta kalma mücadelesini okumak gerçekten çok ilginçti.
Son zamanlarda haftada bir kitap okumaya çalışıyorum.Sanırım beceriyorum da :) En son yine bir tarihi roman okudum.Yabancıların gözünde harem hep gizem ve cazibe merkezidir ya , bu kitapta da Alman yazar Peter Prange gözüyle anlatılan bir harem var.Ama bu sefer dağılan bir harem anlatılan.Padişah II.Abdülhamid , yıl 1909.Osmanlı çöküşüyle dağılan harem.Yıllarca köle olarak vatanlarından koparılıp getirilen cariyelerin, harem ağalarının saray dışında hayatta kalma mücadelesini okumak gerçekten çok ilginçti.
15 Temmuz 2013 Pazartesi
İskender Pala - Katre-i Matem
Merhabalar ,
Yine bir kitap yazısı.Bu sefer güzel bir tarih kitabı okudum bitirdim.Ah katre-i matem sen nasıl bir çiçekmişsin ki adına bir devir yaşanmış.
Lale devrini anlatan bir İskender Pala kitabı.Patrona Halil isyanı sırasında yaşanan olayları farklı bir açıdan anlatıyor kitap.Okurken Lale Devrinin İstanbul'unda dolaşıyorsunuz sanki.Lale yetiştirmenin önemi , değişik yetiştirme teknikleri , lale mezatları ve fahiş fiyatla satılan en değerli laleler.Lalelerin güzelliği altında yaşanan bir cinayet.
Yine bir kitap yazısı.Bu sefer güzel bir tarih kitabı okudum bitirdim.Ah katre-i matem sen nasıl bir çiçekmişsin ki adına bir devir yaşanmış.
Lale devrini anlatan bir İskender Pala kitabı.Patrona Halil isyanı sırasında yaşanan olayları farklı bir açıdan anlatıyor kitap.Okurken Lale Devrinin İstanbul'unda dolaşıyorsunuz sanki.Lale yetiştirmenin önemi , değişik yetiştirme teknikleri , lale mezatları ve fahiş fiyatla satılan en değerli laleler.Lalelerin güzelliği altında yaşanan bir cinayet.
30 Haziran 2013 Pazar
Dan Brown - İhanet Noktası
Merhabalar ,
Son zamanlar özel nedenlerden ve sonrasında gezi eylemlerinden dolayı pek fazla yazamadım bloguma.Hatta bir ara tamamen kapatmayı bile düşündüm blogumu.Ama blog takip etmekten büyük zevk aldığım için az dur kapatma blogu dedim kendi kendime :)
Bir de bloglovin olayı var son günlerde.Bugün Google Readera veda ediyoruz bloglovinle nasıl olacak bu işler göreceğiz.
Girizgahtan sonra okuduğum son kitaptan söz edeyim biraz.Son günlerde yaşadıklarımıza da oldukça uygun bir komplo teorisi kitabı.Yazarımız Dan Brown , kitabımız İhanet Noktası.
Son zamanlar özel nedenlerden ve sonrasında gezi eylemlerinden dolayı pek fazla yazamadım bloguma.Hatta bir ara tamamen kapatmayı bile düşündüm blogumu.Ama blog takip etmekten büyük zevk aldığım için az dur kapatma blogu dedim kendi kendime :)
Bir de bloglovin olayı var son günlerde.Bugün Google Readera veda ediyoruz bloglovinle nasıl olacak bu işler göreceğiz.
Girizgahtan sonra okuduğum son kitaptan söz edeyim biraz.Son günlerde yaşadıklarımıza da oldukça uygun bir komplo teorisi kitabı.Yazarımız Dan Brown , kitabımız İhanet Noktası.
24 Nisan 2013 Çarşamba
Moskof Cariye Hürrem
Merhabalar ,
Bugün Muhteşem Yüzyıl günü.Ben de günün anlam ve önemine istinaden bu kitabı tanıtayım :)) Aslında tamamen tesadüfen oldu bu yazım ve dizinin aynı güne denk gelmesi.
Bu hafta okuyup bitirdim bu kitabı.Akıcı bir dili var , okurken yormuyor ve biran evvel bitirmek istiyorsunuz sonunu okumak için :)
Yazarı Demet Altınyeleklioğlu. Hürrem Sultan ve yaşadığı dönemin tarihi olaylarını gerçek ve hayalle kurgulayarak yazmış Demet Yeleklioğlu.Dizisiyle kıyaslamadan okumaya çalışsamda, bazı karakterler dizideki yüzleriyle canlandı zihnimde kitabı okurken.
Tatar baskınında ailesinden koparılıp 10 yaşında Kırım hanının sarayına Aleksandra olarak girer , Kırım Hanının annesi Güldane Hatun'un manevi kızı olarak Güldane Hatunun ölümünden sonra Osmanlı sarayına gönderiliyor.Güldane Hatunun kızı Ayşe Hatun Yavuz Sultan Selim'in ilk eşi.Hafsa Sultan'da Kırımdan gelen Hürrem için ; Güldane Hatun benim de annem sayılır diyerek Hürrem Sultanı himayesine alıyor.Hafsa Sultan o kadar etkileniyor ki Hürremden oğluna kendisi sunuyor ve böylece Hürrem Sultan'nın hikayesi başlıyor.
Hürrem Sultan dizideki gibi kimseyle karşılıklı didişmiyor.Planlarını sinsi ve sessizce uyguluyor.Manevi annesi Güldane Hatun'nun erguvan renginin asalet simgesi olduğunu söylemesi üzerine Hürrem Sultan hep erguvan rengi giyiniyor.Erguvan rengi Hürrem Sultan'nın simgesiymiş kitaba göre.
Yaşadığı onca entrikaya , hayatta kalma mücadelesine ve oğullarından birini tahta geçirip valide sultan olma hayallerine rağmen ; ki bu uğurda öz kızını bile babası yaşındaki Rüstem Paşayla evlendirmiş ; oğullarından birinin bile padişah olduğunu göremeden ölmüş.
Bu kitap bana göre kadınlar için bir kılavuz :) Hürrem Sultan gerçekten çok zeki ve akıllı bir kadınmış.Kocasını ve çevresindekileri nasıl kullanacağını ve yönlendireceğini çok iyi biliyormuş.
Tarihi kurgu kitaplarını seviyorsanız güzel bir kitap.
Kusura bakmayın biraz uzun bir kitap yazısı oldu.
Görüşmek üzere..
Bugün Muhteşem Yüzyıl günü.Ben de günün anlam ve önemine istinaden bu kitabı tanıtayım :)) Aslında tamamen tesadüfen oldu bu yazım ve dizinin aynı güne denk gelmesi.
Bu hafta okuyup bitirdim bu kitabı.Akıcı bir dili var , okurken yormuyor ve biran evvel bitirmek istiyorsunuz sonunu okumak için :)
Yazarı Demet Altınyeleklioğlu. Hürrem Sultan ve yaşadığı dönemin tarihi olaylarını gerçek ve hayalle kurgulayarak yazmış Demet Yeleklioğlu.Dizisiyle kıyaslamadan okumaya çalışsamda, bazı karakterler dizideki yüzleriyle canlandı zihnimde kitabı okurken.
Tatar baskınında ailesinden koparılıp 10 yaşında Kırım hanının sarayına Aleksandra olarak girer , Kırım Hanının annesi Güldane Hatun'un manevi kızı olarak Güldane Hatunun ölümünden sonra Osmanlı sarayına gönderiliyor.Güldane Hatunun kızı Ayşe Hatun Yavuz Sultan Selim'in ilk eşi.Hafsa Sultan'da Kırımdan gelen Hürrem için ; Güldane Hatun benim de annem sayılır diyerek Hürrem Sultanı himayesine alıyor.Hafsa Sultan o kadar etkileniyor ki Hürremden oğluna kendisi sunuyor ve böylece Hürrem Sultan'nın hikayesi başlıyor.
Hürrem Sultan dizideki gibi kimseyle karşılıklı didişmiyor.Planlarını sinsi ve sessizce uyguluyor.Manevi annesi Güldane Hatun'nun erguvan renginin asalet simgesi olduğunu söylemesi üzerine Hürrem Sultan hep erguvan rengi giyiniyor.Erguvan rengi Hürrem Sultan'nın simgesiymiş kitaba göre.
Yaşadığı onca entrikaya , hayatta kalma mücadelesine ve oğullarından birini tahta geçirip valide sultan olma hayallerine rağmen ; ki bu uğurda öz kızını bile babası yaşındaki Rüstem Paşayla evlendirmiş ; oğullarından birinin bile padişah olduğunu göremeden ölmüş.
Bu kitap bana göre kadınlar için bir kılavuz :) Hürrem Sultan gerçekten çok zeki ve akıllı bir kadınmış.Kocasını ve çevresindekileri nasıl kullanacağını ve yönlendireceğini çok iyi biliyormuş.
Tarihi kurgu kitaplarını seviyorsanız güzel bir kitap.
Kusura bakmayın biraz uzun bir kitap yazısı oldu.
Görüşmek üzere..
15 Nisan 2013 Pazartesi
Okudum ( İmprimatur )
Yağmurlu , soğuk bir Ankara'dan merhabalar,
Böyle havalarda çayımı alıp kitap okumayı çok severim.Son bitirdiğim kitaptan bahsedeyim bugün havaya tam uysun :)
Aslında başlık sonunda okudum olmalıydı :) Bu kitabı arkadaşımdan okumak için iki yada 3 sene önce almıştım.Birkaç kere okumaya başlamıştım ama bir türlü devamını getiremedim.Sonunda sebat ettim ve bitirdim :))
Yazarları Rita Monaldi ve Francsko Sorti.Kitabı uzun yıllar süren tarihi araştırma sonunda yazmışlar.
Viyana kuşatması sırasında 1683 yılında Roma'da geçen gerilim , gizem ve entrika dolu tarihi bir Vatikan hikayesini anlatıyor kitap.Roma'da bir handa ölen bir kişinin ardından veba tehlikesiyle hanın karantiya alınmasıyla 9 gün 9 gece sürecek macera başlıyor.Handa kalan kiracılardan birisi de Fransa Kralı 14. Louis'in casusu.Handaki gizemli ölümü araştırmaya başlıyor ve ona hancının çırağı yardım ediyor.Öyküyü de bu çırağın ağzından dinliyoruz zaten.Şaşırtıcı bir sonu var.
Da Vinci'nin Şifresi tarzı kitapları seviyorsanız bu kitabı da seversiniz.Kitaptaki han ve karakterlerin bazıları gerçekte de yaşamış kişiler.Özetle güzel bir kitaptı.
Böyle havalarda çayımı alıp kitap okumayı çok severim.Son bitirdiğim kitaptan bahsedeyim bugün havaya tam uysun :)
Aslında başlık sonunda okudum olmalıydı :) Bu kitabı arkadaşımdan okumak için iki yada 3 sene önce almıştım.Birkaç kere okumaya başlamıştım ama bir türlü devamını getiremedim.Sonunda sebat ettim ve bitirdim :))
Yazarları Rita Monaldi ve Francsko Sorti.Kitabı uzun yıllar süren tarihi araştırma sonunda yazmışlar.
Viyana kuşatması sırasında 1683 yılında Roma'da geçen gerilim , gizem ve entrika dolu tarihi bir Vatikan hikayesini anlatıyor kitap.Roma'da bir handa ölen bir kişinin ardından veba tehlikesiyle hanın karantiya alınmasıyla 9 gün 9 gece sürecek macera başlıyor.Handa kalan kiracılardan birisi de Fransa Kralı 14. Louis'in casusu.Handaki gizemli ölümü araştırmaya başlıyor ve ona hancının çırağı yardım ediyor.Öyküyü de bu çırağın ağzından dinliyoruz zaten.Şaşırtıcı bir sonu var.
Da Vinci'nin Şifresi tarzı kitapları seviyorsanız bu kitabı da seversiniz.Kitaptaki han ve karakterlerin bazıları gerçekte de yaşamış kişiler.Özetle güzel bir kitaptı.
Görüşmek üzere..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)