Blogumun Birinci Yılı ve İlk Çekilişimin Sonucu

Merhabalar ,

Tam bir yıl olmuş blogumda ilk yazımı yazalı.Büyük bir çekimserlikle başlamıştım blog yazmaya.Heyecanlı bir şekilde en yakın arkadaşıma bu kararımı açıkladığımda hiç ummadığım küçümser bir tavırla karşılaşmıştım.Çünkü kozmetik blogu yazmaktı niyetim.Ne kadar basit ve sıradan bir konu değil mi ? Hatta tu kaka.İyi ki bu olumsuz yorumları dinlememişim.Ne mutlu bana ki güzel blog dostlarım oldu.İyi ki blog yazıyorum , iyi ki varsınız blog dostlarım ..

MİM MİMİ MİMİ MİMİ :)

Merhabalar ,
Sevgili Dördüncü Tekil Şahıs beni mimlemiş.Yazının başlığı yine sevgili Dördüncü Tekil Şahıs yüzünden böyle oldu.Çünkü Dördüncü Tekil Şahıs'ı mimleyen Sade ve Derin bu mime başlık olarak MİM MİMİ yazmış.Dördüncü Tekil Şahıs da MİM MİMİ MİMİ diye devam etmiş.Ben de madem böyle başlamış ben de geleneği ! bozmayayım dedim :))
Bu mimin konusu takipte olduğumuz ve bloguna bakmadan geçmediğimiz bloglar.Hemen başlayalım.

Bu Haberi Okumadan Sigorta Yaptırmayın!

Bir süredir iletişim çalışmaları çok dikkatimi çeken bir sigorta firmasından bahsetmek istiyorum bugün. Sigortanın kolay hali sloganıyla piyasaya çok hızlı bir giriş yapan Generali Sigorta’nın özellikle Zorunlu Trafik Sigortası’nda ve kasko poliçelerinde %70’e varan indirimleri ilgimi çekti. Blogda yazmak üzere biraz inceledim ve sadece kampanya olarak değil, tüm hizmetlerinin gayet memmuniyet verici olduğunu gördüm.

Hatırlatmak İstedim..

18 şubatta ilk çekilişimi başlatmıştım.O kadar yoğun katılım !!! oldu ki tekrar hatırlatmak istedim.Bugün Anıtkabir'den dönünce hediyeleri kargoya verilmek üzere hazırladım.

Çekiliş için son 4 gün.
Katılmadıysanız ve katılmak isterseniz sizi  ŞÖYLE  alayım ...

Adalete Fener Yak

Merhabalar ,
Bugün Ankara'da güzel bir bahar havası vardı. Bu güzel havaya yakışan bir de yürüyüş. Ankara Fenerbahçeliler Derneği tarafından düzenlenen Anıtkabir yürüşüne gittik ailecek. İğne atsan yere düşmez derler ya , aynen öyleydi Anıtkabir'in avlusu. Herkes oradaydı ; Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı. Açığı , kapalısı , takım tutanı ,tutmayanı. Hepimiz bir bütündük Atamızın huzurunda. Çünkü hepimizin amacı aynı.Tam Bağımsız Türkiye.Onun için adalete , dürüstlüğe ve haksızlıklara karşı fener yaktık.

Yasaklar Neye Yarar

Hiçbir şeye benzemez halkını satanının korkusu...
Halkın haberleşmesini engellemekle bir sonuç alamayacaklarını bilseler.Kitaplar yasaklanır;tvler , gazeteler yanlı yayın yapar ; sosyal medya yasaklanır ki kokuşmuşluk görünmesin diye.Ama nafile.Bu kokuşmuşluğu asfalt yollarla örtemeyeceğiniz gibi ,bizler yine birbirimizi haberdar ederiz.Hele ki teknolojinin en fazla kullanıldığı bu dönemde bu yasaklar çok komik oluyor.
Sandıkla geldik , sandıkla gideriz diyenler. Sandık çamaşır makinesi değil,oy deterjan hiç değil.
 #direnTürkiye

Mimlenme Eğlencesi :)

Merhabalar,
Son zamanlarda yaşanan üzücü ölümler ; kendi içsel sıkıntılarım derken içimden ne yazı yazmak geldi ne de başka şeyler yapmak.Sevgili Dördüncü Tekil Şahıs da beni bu karamsar ruh halinden uzaklaştırmak için mimlemiş sağolsun.Blogla ilgilenmek ve yazı yazmak için güzel bir bahane oldu bu mim bana.İlk mimi okuyunca karamsarlıktan da biraz olsun çıktım.

Bir Of Çeksem Karşı ki Dağlar Yıkılır Mı ??

Günlerdir hiç birşey yazmak istemiyorum.İçim daralıyor.Geçen hafta yaşanan gencecik ölümler içimi çok yaktı.Üstüne bir de ölümleri , acıları karşılaştırmaya çalışan hatta karşı karşıya getirmeye çalışan gereksizleri görmek daha da acıydı.Biz ne zaman bu kadar ayrıştık.Ne zaman onlar , bizler , ötekiler , berikiler , açıklar , kapalılar diye taraf olduk.Benim ölüm senin ölünü döver de diyelim tam olsun bari.
Bu vatan böyle ayrıştırılarak değil aksine birleştirilerek kurtuldu.Çanakkale'de , Sarıkamış'ta ve daha bir çok cephede şehit düşen gencecik bedenler bugün biz birbirimizin boğazına yapışalım diye yitip gitmedi.Artık silkelenip kendimize gelmemiz gerekiyor.
Bugün 18 mart.Çanakkale zaferinin 99 . yılı.
Allah bu millete bir daha böyle bir acı yaşatmasın.Bu vatan için ölen tüm şehitlerin ruhları şad olsun.

Uyudum Uyanamadım !!!

Müfettişler Müfettişi

Yağmurlu bir Ankara'dan merhabalar,

Haftasonu arkadaşlarla tiyatroya gittik.Ankara Müjdat Gezen Sanat Merkezinde oynayan Orhan Kemal'in Müfettişler Müfettişi isimli eserini izledik.Oyunun konusu kısaca ; kasabaya gelen takım elbiseli yabancı bir adamı devletin müfettişi sanılması.Aslında bu adam bir dolandırıcı.Ama kendi halinde yaşayan kasaba halkının  bu müfettişte kurtuluş umudu araması hem komik bir o kadar da düşündürücü olaylara neden oluyor.

Oyun iki perdeydi. Cuma ve cumartesi günleri Panora Müjdat Gezen Sanat Merkezinde sahneleniyor.Oyuncuların hemen hemen hepsi çok genç.

Oyuna son günlerde yaşadığımız yolsuzluk olaylarını da dahil etmişler. Zaman zaman yerindeyken bu günümüzden yapılan eklemeler zaman zaman da çok fazla olmuş.Ayrıca çok fazla küfür kullanılmış.Nedense hala bol küfürlü şeylere gülündüğünü düşünüyoruz ya ne saçma.

Bir ara oyundan o kadar sıkıldım ki çıkıp gidesim geldi oyundan.Çünkü oyuncuların repliklerini gereksiz uzattıkları sahneler vardı.Salonun çok sıcak olmasının da çok etkisi oldu sıkılmamda :) 

Uzun zamandır tiyatroya gitmemiştim.İyi vakit geçirdiğim arkadaşlarımda yanımda olunca keyifli bir akşam oldu.

Haftanız güzel geçsin.

Görüşmek üzere..

Bitenler - 6

Merhabalar ,
En son neler bitirmişim sizlerle de paylaşayım adet olduğu üzere :)
İlk grubu ocak ayında bitirdim.

Rimellerim Maskaralarım :)

Gri bir pazar sabahından merhabalar ,
Bugün sık kullandığım rimellerimden bahsedeceğim sizlere.Aslında sizin de bildiğiniz gibi kirpiklerimizi boyadığımız vazgeçilmezimizin asıl adı maskara ama Rimmel markası sayesinde rimel olarak dilimize yerleşmiş.Aslında maskara  çok uygun bir isim çünkü düzgün sürülmediğinde ya da aktığında insan gerçekten de maskaraya dönüyor :))